Sadece bir anlığına internet ve arama motorlarının olmadığı zamanları düşünün.
Bir konuda bilgiye ihtiyacımız olduğunda ne yapardık?
Çoğu durumda, gerekli olan bilgiyi bize sunacak kaynağı bulmak için arayışa başlardık. Diyelim ki Einstein’ın Genel ve Özel Görelilik Kuramları arasındaki farkı bilmek istiyorsunuz. Bunu yan komşunuza sorabilirdiniz, ama muhtemelen yapmazdınız – tabii eğer komşunuzun bir fizikçi, bir bilim öğretmeni veya en azından o konuda bilgi sahibi bir birey olduğunu bilmiyorsanız. Eğer bir üniversiteye ulaşma imkanınız varsa oradaki bir fizik profesöründen sorunuzu cevaplamasını isteyebilirdiniz. Alternatif olarak kütüphaneye gidebilir ve kütüphanedeki görevli kişilere görelilik kuramları ile ilgili tavsiye edebileceği kitapları sorabilirdiniz.
Aslında bu durumların her birinde,otorite hakkında bir karar veriyorsunuz.
İyi bir cevap alma olasılığınızın yüksek olduğu, fizik konusunda bilgi sahibi kaynak için en kısa bağlantıyı bulmaya çalışıyorsunuz. Diğer bir deyişle: en otoriter kaynaktan gelen en otoriter cevabı istiyorsunuz. Elbette hayatta ihtiyacımız olan tek şey bilgi değil, bazen başka şeylere ihtiyacımız oluyor.
Diyelim ki yeni bir bulaşık makinesi almak istiyorsunuz. İnternete bakmadan önce tüketici raporlarının bir kopyasını alabilirsiniz. Ya da arkadaşlarınıza veya komşularınıza belli bir marka ile mutlu olup olmadıklarını sorabilirsiniz. Fizik örneğinin aksine, bu örnekte tanıdığınız insanlar iyi bir otoriter kaynak olabilir.
World Wide Web’in her türden bilgi için en büyük kaynak olacağının farkına varılmasından sonra arama motorlarına olan ihtiyaç da açık bir şekilde belli oldu. Arama motorları, sorularımız ve ihtiyaçlarımız için bizi otoriter kaynaklarla buluşturma konusunda yardımcı olur, bu bir fizik profesörünün blog sayfası veya gerçek kullanıcılar tarafından yapılan bulaşık makinesi yorumları olabilir. Dizin oluşturmak(indexing) ve web sayfalarının kategorizasyonunu yapmak için zamanında bazı erken denemeler yapıldı, ancak bu çabanın hiçbir zaman webin büyüme hızıyla başa çıkamayacağını anlamak uzun sürmedi. Modern arama motorları web sayfalarını bulmak, okumak ve konusunu tespit etmek için karmaşık algoritmalar kullanır. Daha sonra içerdikleri bilgilere bakarak bu sayfaları arama sorguları ile eşleştirirler. Diğer bir deyişle, arama motorları sorguyu cevaplamak için en otoriter (ve ilgili) kaynakları bulmaya çalışır. Yapılacak herhangi bir arama için, aramayı kapan kişiyi potansiyel olarak memnun edecek çok fazla sayıda sayfa mevcuttur.
Kullanıcılar, arama motorlarından tıpkı bilgili bir kütüphane görevlisi gibi davranıp onları aradıkları şey için doğrudan cevaba götürmelerini isterler. Buradan hareketle, olası tüm sayfalarda aramanın konusu için otoriteyi belirlemek adına arama motorlarının ilgililiği ve otoriteyi geniş çapta hesaplaması gerekmektedir.
Arama Motorları Otoriteyi (Authority) Nasıl Ölçer
Aslında, Google gibi modern arama motorları web sayfalarının otoritesini ve ilgililiğini ölçerken yüzlerce faktörü (veya sinyali) dikkate alır, ancak biz bunları iki ana kategoriye ayırabiliriz:
İlk olarak, bir arama motoru var olan içeriği ve sayfadaki diğer özellikleri okumalı ve analiz etmelidir. Daha sonra arama motoru alakalı konuları sayfa ile ilişkilendirir. Eskiden on-page değerlendirmesi bu noktada neredeyse sonuçlanırdı, ancak şimdi arama motorları bir sayfanın hangi konuda olduğunu ve bir ziyaretçi için ne kadar yararlı olduğunu tespit etmek için sayfaların dilini, yapısını ve diğer özelliklerini analiz edebilme konusunda çok daha gelişmiş durumda.
Arama motorları sayfayı bir kez anlayıp onu dizinine ekledikten sonra, herhangi bir konu için sayfanın otorite seviyesini doğrulamaya ve ölçmeye yardım eden dış sinyaller devreye girer. Google kurucuları Larry Page ve Sergey Brin tarafından PageRank’in icat edilmesinden beri, linkler bu değerlendirmenin yapılmasında kullanılan ana sinyal oldular. Arama motorları, linklere bizim bilimsel alıntılara davrandığımız gibi davranır. Örneğin daha fazla bilimsel makale alıntısı bulunduran bir kaynak doküman bizim için daha değerlidir. Alıntı yapılan kaynağın göreceli otoritesi ve güvenilirliği de bu noktada devreye girer.
Sıradaki iki bölümde arama motorlarının otoriteyi değerlendirmek adına içeriği ve linkleri nasıl kullandığına ve kendi sitenizde otorite kazanmak için neler yapmanız gerektiğine daha detaylı bir şekilde bakacağız.
Linkler Neden Hala Çok Önemli
Google’ı kısa bir sürede dominant bir arama motoru yapan büyük yenilik, internet üzerindeki linklerin analizini bir sıralama faktörü olarak kullanmasıydı. Bu, Larry Page ve Sergey Brin tarafından yazılan “The Anatomy of a Large-Scale Hypertextual Web Search Engine” isimli bir makale ile başladı.
Bu makalenin arkasındaki temel anlayış, birbirine linkler aracılığıyla bağlı dokümanların hep birlikte webin temelini oluşturmasıydı. Sitenize diğer bir sayfanın linkini koymak kullanıcının sizin sitenizi terk etmesine sebep olabildiğinden ötürü, eğer kendi kullanıcıları için gerçekten iyi ve harika bir değer olduğuna inanmıyorsa bir editörün diğer bir sitenin linkini sayfasına koyması için oldukça küçük bir teşvik vardır.
Diğer bir deyişle, başka bir siteye link vermek bir noktada onlar için “oy vermek” gibidir ve her oy verilen bir destek olarak düşünülebilir. Bunun sonucu, belli bir konu için web üzerinde yer alan en iyi kaynaklardan biri olarak tasdiklenir. Daha fazla oy alırsanız, arama motoru sizin daha iyi ve daha otoriter olduğunuzu düşünür ve daha yüksek sıralarda yer alırsınız.
PageRank’e Geçiş
İlk Google algoritmasının en önemli özelliği, aldıkları link skoruna bakılarak hangi sayfanın en önemli olduğunu ölçmeye yarayan bir sistem olan PageRank konsepti üzerine kurulu olmasıdır. Yani çok sayıda değerli linke sahip olan bir sayfanın PageRank’i daha yüksek olacaktır ve PageRank’i daha düşük olan sayfalara kıyasla arama motoru sonuçlarında daha üst sıralarda yerini alacaktır. Bir sayfa diğer bir sayfaya link verdiğinde, PageRank’inin bir kısmını link verdiği sayfaya geçirmiş olur. Böylece sayfalar aldıkları linklerin sayısına ve kalitesine bağlı olarak daha fazla PageRank biriktirirler.
Tüm Linkler Eşit Olarak Yaratılmamıştır
Bazı oylar daha değerlidir, değil mi? Bu teoride doğru ancak ortada bundan biraz daha karışık bir durum var.
PageRank skorları baz değer olan 1’den trilyonları aşan değerlere kadar ulaşabilir. Daha yüksek PageRank sayfaları, daha düşük PageRank sayfalarına kıyasla başka bir sayfaya geçirecek daha fazla PageRank skoruna sahiptir. Bir sayfadan bir link almak, diğer bir sayfadan milyon kere link almaktan daha değerli olabilir.
Şimdi bir dakikalığına sezgilerimizi kullanalım. Kitap sattığınız bir sayfanızın olduğunu hayâl edin ve bu sayfa iki link alıyor olsun. Bir tanesi A kişisinin kitapçısından ve diğeri Amazon’dan. Bir kullanıcı olarak hangi seçeneği daha değerli bulacağınız çok belli, değil mi? Kullanıcı olarak Amazon’un bu konuda daha fazla otoritesinin olduğunu biliyoruz. Anlaşılan o ki, web de bunu biliyor ve bu yüzden Amazon kitap satışı yapılan herhangi bir siteden daha güçlü link profiline (ve daha yüksek PageRank skoruna) sahip.
Sonuç olarak daha yüksek PageRank’e sahip ve linkini verdiği sitelere daha fazla PageRank aktarabilir. Google algoritmalarının orijinal PageRank tezinden bu yana uzun bir yol kat ettikleri unutulmamalıdır. Linklerin değerlendirilmesi birkaç önemli açıdan değişti – bunların bazılarını biliyor bazılarını ise bilmiyoruz.
İlgililiğin (Relevance) Rolü- Alaka Düzeyi
Belli bir konu ile ilgili olmak zorundasınız. Eğer herhangi bir konuda bir sayfanız varsa, ne kadar fazla link aldığınızın hiçbir önemi yok – asla başka bir konuda yapılan aramalar için sıralama listesinde olmayacaksınız. Bu bir sıralama faktörü olarak linklerin gücü üzerindeki kısıtı tanımlar ve ilgililiğin bir linkin değerini nasıl etkilediğini de bize gösterir.
Örneğin kullanılmış Ford Mustang satan bir sitedeki bir sayfayı düşünün. Car and Driver dergisinden bir link aldığını hayâl edin. Bu oldukça muhtemel bir durum. Ayrıca, şunu da bir düşünün. Sizce Car and Driver dergisinin Ford Mustang’ler ile ilgili uzmanlığı var mıdır? Elbette vardır.
Şimdi de bu Ford Mustang sayfasına genellikle spor konusunda içerikler üreten bir sayfadan link geldiğini hayal edin. Aldığınız link yine de yararlı mı? Muhtemelen, ama önceki kadar yararlı değil. Çünkü bir spor sayfasının Ford Mustang’ler hakkında bilgi sahibi olduğu konusunda çok daha az kanıt mevcut. Kısaca, linkin verildiği sitenin ve sayfanın ilgililiği(alaka düzeyi) linkin değerini etkilemektedir.
Google PageRank Açıklamıyor, Peki Ne Yapabiliriz?
Google, kullanıcılarına PageRank’i gösterdiği bir Google Toolbar versiyonu yapmıştı, ancak artık bunu yapmıyor. Bunun yerine çok sayıda SEO profesyoneli üçüncü parti araçları kullanıyor, bunlardan bazıları:
- Moz’un domain otoritesi ve sayfa otoritesi.
- Majestic’in Alıntı Akımı ve Güven Akımı.
- Ahrefs’in domain sıralaması ve URL sıralaması.
Bu araçların her biri bir sayfanın değerini ve PageRank geçişi için çalışma tahminini ölçme konusunda size iyi bir şekilde yardım eder. Yine de bunların yalnızca Google’ın domaini veya sayfayı ne kadar otoriter gördüğü konusunda tahminler olduğunu, PageRank’ın gerçek temsili olmadığını anlamanız gerekir. Ayrıca bu araçların hiçbirinin web üzerindeki tüm linkler için eksiksiz bir değerlendirme sunmadığının farkında olunması önemlidir.
Google’ın aksine, bu araçlar tüm webi “crawl” etmek için gerekli olan altyapıya sahip değildir, bu yüzden bunun yerine bir site veya bir sayfaya verilen önemli link örneklerini keşfetmeye odaklanırlar.
Çapa Metnin (Anchor Text) Rolü
Çapa metin, Google’ın linki alan sayfadaki içeriğin ne hakkında olduğunu doğrulamasına yardımcı olur. Örneğin çapa metin “akıllı telefon kılıfı” ifadesiyse ve sayfa bu konuda hakkında bir içeriğe sahipse, çapa metin ve link sayfanın o konuda olduğunu doğrular niteliktedir. Böylece linkler sayfanın hem ilgililiği hem de otoritesini değerlendirir. Ancak dikkatli olun, tüm anahtar ifadelerin çapa metin olarak kullanıldığı sayfanıza link çekmek istemezsiniz.
Google ayrıca SEO amacıyla linkleri manuel olarak manipüle edip etmediğinize dair işaretleri inceler. En basit göstergelerden biri çapa metnin manuel olarak manipüle edilip edilmediğidir.
Güven (Trust) Konsepti
Çok sayıda insanın güvenin arama sıralamalarındaki ve link kalitesini ölçmedeki rolü hakkında konuştuğunu duyabilirsiniz. Google linklere veya sıralamalara uyguladığı herhangi bir güven konseptinin bulunmadığını söylüyor, bu yüzden bu konuşulanlara şüpheyle yaklaşabilirsiniz.
Bu tartışmalar Yahoo’nun TrustRank konseptine patent alması sebebiyle başladı. Bu fikre göre, eğer bir dizi elle seçilmiş, güvenilir sitelerle başladıysanız ve daha sonra bu sitelerden kendi sitenize gitmek için yaptığınız tıklama sayısını saydıysanız, sonuç olarak daha az tıklama sayısı sitenizin daha güvenilir olduğunu gösterir.
Google uzun süre boyunca bu tarz bir ölçü kullanmadığını ifade etti. Ancak Nisan 2018’de, Google linklerin güvenilirliği ölçmek ile ilgili bir patent çıkarttı. Tabii böyle bir patentin çıkarılmış olması bunun kullanıldığı anlamına da gelmiyor. Kendi amaçlarınız için, eğer bir linkin kaynağı olarak bir sitenin güvenilirliğini ölçmek istiyorsanız güvenilir linkler konseptini kullanmak kötü bir fikir olmayacaktır.
Eğer aşağıdakilerden herhangi birini yapıyorlarsa, bir link için iyi bir kaynak değildir!
- Başkalarına link satıyorsa,
- Harika bir içeriğe sahip değilse
- İtibarlı görünmüyorsa.
Google güveni sizin analizlerinizde yaptığınız şekilde ölçmüyor olabilir, ancak Google sisteminin güvenilir olmayan linkin değerini bir şekilde düşürdüğü ihtimali oldukça yüksek.
Link Kazanmanın ve Link Çekmenin Temelleri
Sitenize link çekmenin SEO başarınız açısından çok kritik olduğunu bildiğinize göre, şimdi bir plan ortaya koymanın tam vakti. Burada başarının anahtar faktörü, Google’ın tüm sürecin kapsayıcı olmasını istediğini anlamaktır. Google yapay bir yolla link kazanılması karşısında aktif olarak göz korkutuyor, bazı durumlarda da cezalar veriyor.
Bu da demek oluyor ki bazı uygulamaların yapılmaması gerekiyor, bunlardan bazıları:
- SEO amaçlı linkler satın almak
- Forumlara ve bloglara giderek yorumlara kendi sitenizin linkini koymak
- İnsanların sitelerini hacklemek veya içeriklerine linklerinizi koymak
- Sayfalarınıza giden linkler içeren düşük kaliteli içerikler veya widgetlar dağıtmak
- Link almak için indirim kodları vs. sunmak
- Ve elde edilen linklerin yapay olduğu birçok başka uygulama.
Google’ın sizden gerçekten istediği şey fantastik bir website oluşturmanız ve bu siteyi efektif bir şekilde geliştirmeniz. Bunların sonucu olarak zaten çok sayıda link kazanacaksınız.
Peki ya bunu nasıl yapacaksınız?
Kimler Link Veriyor?
En önemli noktalardan bir tanesi sizin yarattığınız içeriğe kimlerin link verebileceğini anlamak. Aşağıda herhangi bir piyasada bulunan başlıca insan profilleri gösterilmiştir.
Size link verebileceğini düşündüğünüz insanlar sizce kimler?
Elbette bu kişiler yenilikçiler (innovator) ve erken benimseyenler (early adopters). Bunlar medya sitelerinde yazılar yazan, blogları olan ve sitenize linkler ekleyebilecek insanlardır. Ayrıca başka link kaynakları da vardır. Bunlar yerel ticaret odası veya yerel gazete gibi yerel merkezli siteler olabilir. Bunun yanında eğer sizin yaptığınız işle alakalı sayfaları varsa üniversiteler ile de bazı fırsatlar bulabilirsiniz.
Ustaca İçerik Yaratın
Şimdi link verecek potansiyel kişileri bildiğimize göre, gelecek adım link vermek isteyecekleri içerikler oluşturmak. Bu noktada problem şu ki, web üzerinde eğer varsa sizinkilerden çok daha iyi içerikleri bulmaları onlar için çok kolaydır. Bu gerçekle başa çıkmanın en iyi yolu kendi içeriğinizi ustalık seviyesinde yaratmanızdır. Eğer bunu yapabilirseniz, bu insanların sayfalarınıza link verme şansı önemli derecede artar. İnsanlar arkadaşlarıyla veya takipçileriyle çevrimiçi şekilde en iyi içerikleri paylaşmak ister. Ve eğer bu insanlardan bazıları bir medya sitesinde veya blogda yazıyorsa, bazılarının bu içerikler hakkında yazmak isteyebilirler. Eğer bunun SEO başarınız üzerinde önemli bir etkisinin olmasını istiyorsanız “Elite Content” veya “10X Content” (bir konu üzerine şu ana kadar yapılanlardan 10 kat daha iyi bir içerik) yaratmak hakkında düşünmeye başlayın.
Bu tarz bir içerik yaratırsanız hem yaratıcı bir lider olarak görünürsünüz hem de bu tarz bir içerik yaratarak çevrimiçi itibarınızı, görünürlüğünüzü ve SEO’nuzu geliştirebilirsiniz.
Güven & İlişkiler
Şimdiye kadar bahsettiklerimiz kulağa iyi geliyor, ancak harika bir içerik sunmak için yeterli değil. Eğer insanlar size güvenmezse veya size bir şans vermeyi denemezlerse, gelişim süreciniz çok daha yavaş işleyecektir. Her piyasanın bir ekosistemi temsil ettiğinin farkına varmak önemlidir. Eğer yalnızca kendinizi düşünüyorsanız, insanlar sizi destekleme konusunda çekimser olacaktır.
Bunun yerine, ekosistemi çalıştırmak için yollar arayın.
- İnsanlara sosyal medya üzerinden yardım edin.
- Sosyal medya gönderilerinize yapılan yorumlara cevaplar verin.
- Konferanslara gidin ve hedef kitlenizi piyasa hakkında bilgilendiren, ticari amaç taşımayan sunumlar gerçekleştirin.
- Yerel etkinliklere gidin ve tavsiyelerinizi paylaşın.
Topluluğun (piyasanız ile uyumlu) aktif ve yardım eden bir üyesi olun, diğerleri ile aktif olarak fikir paylaşımında bulunun. Eğer başkalarının ürettiği harika içeriklere linkler verip paylaşırsanız, sizin ürettiğiniz kaliteli içeriklerin de başkaları tarafından paylaşılıp linkler verilmesi daha olası hale gelecektir.
Konuk Olarak Diğer Sitelerde Yazılar Paylaşın
Üçüncü parti sitelerde konuk yazar olarak içerik paylaşmak (diğer bir deyişle “guest blogging”) akıllıca bir hareket olabilir. Sizin piyasa alanınızı da kapsayan büyük medya sitelerinde konuk yazar olmayı deneyin. Bu sayede itibarınızı veya görünürlüğünüzü büyük ölçüde artırabilirsiniz. Ayrıca, çoğu medya sitesinde her makalenin altında okuyucuyu kendi sitenize yönlendirecek kendinizle ilgili kişisel bir link verebilirsiniz. Bu tarz yazar adının verildiği makaleler SEO faydaları getirmesi açısından paha biçilemez olabilir. Ancak potansiyel hedef olan sitelerin kalitesine dikkat edin. Piyasanız ile ilgili sitelerin en iyi olanlarının arasında kendinize yer bulmaya çalışın.
Peki bunu nasıl yapacaksınız?
Sosyal Medyanın Rolü
Eğer güçlü bir sosyal medya ağınız varsa içeriklerinizi çok sayıda insana kolaylıkla ulaştırabilirsiniz. Ancak bu, hedef kitleniz ile aranızda pozitif bir imaj inşa etmenize bağlıdır. Eğer bunu topluluğunuz ile gerçekleştireceğiniz pozitif etkileşimler yoluyla yaparsanız, iyi sonuçlar alma şansınız oldukça yüksektir.
Sosyal medyadan iyi sonuçlar almak doğru türde içerikler yaratmak ile ilgilidir. Moz ve BuzzSumo tarafından yapılan bir çalışmada paylaşımlar ve linkler arasındaki korelasyonun saptanması adına 1 milyon makale analiz edildi. Bu çalışma tüm makale setinde neredeyse hiç korelasyon olmadığını gösterdi. Ancak daha derin bir analiz yapıldığında belli türdeki içeriklerin daha iyi bir performans gösterdiği görüldü.
Özellikle veri güdümlü araştırma sonuçlarının bağlantıları ve linkleri arasında güçlü bir korelasyon olduğu saptandı. Bu ilişki yenilikçiler ve erken benimseyenler için içerik yazma fikri ile uyuşmakta. Aynı zamanda bu ilişkiyi link kazanma/çekme stratejinizin önemli bir parçası olarak değerlendirebilirsiniz. Piyasada bir kez bu pozisyona geldiğinizde, sosyal medyanın rolü de daha kolay olacaktır.
Sosyal medya ve link otoritesi hakkında son bir şey:
Herhangi büyük bir arama motorunun sosyal medya gönderilerindeki linkleri bir otorite sinyali olarak kullanmaları ihtimali oldukça düşük. Arama motorları sosyal medya gönderilerindeki linklerin sıradan bir websiteden gelen linkler kadar açık ve belirgin olmadıklarının farkındalar. Ayrıca, çoğu büyük sosyal medya platformu dışarıya verdiği linkler için “nofollow attribution” kullanır. Yani dışarıya verdikleri linkler için sayfada bulunan PageRank puanı diğer sitelere aktarılmaz. Sosyal medyayı kişisel otorite ve marka otoritesi oluşturmak ve ilgili influencerlar ile ilişki inşa etmek için kullanın. Tüm bunlar size hem daha fazla fırsat hem de daha fazla link sağlayacaktır.
Influencerlar
Daha önce yenilikçilerin ve erken benimseyenlerin rolü hakkında konuşmuştuk. İnsanların bu iki grup için kullandıkları diğer bir tabir, bu insanlar tarafından “etkilendikleri” için “influencer” olarak bilinir. Sosyal medya içeriğinizin görünebilirliği konusunda size yardımcı olabilir ancak eğer işin içinde kitlelerin takip ettiği ve onları etkileyen birileri varsa bu süreç çok daha hızlı işler. Bu bir kez olmaya başladığında itibarınızın, görünürlüğünüzün ve linklerinizin büyümesindeki hızlanmayı fark edeceksiniz.
Influencerları içeriğinizi paylaşma konusunda ikna etmek çoğunlukla aşağıdakiler ile ilgilidir:
- Onlar ile kurduğunuz güven ilişkisi.
- Yarattığınız içeriğin kalitesi
- Onların ürettiklerini paylaşma isteğiniz.
İçerik Pazarlama Planı Oluşturmak
Sonuncu fakat bir o kadar da önemli olarak, içerik pazarlamanız için gerçek bir plan oluşturun. Aniden çok sayıda şeyi rastgele yapmaya başlamayın. Rekabet ettiğiniz kişilerin neler yaptığını iyi bir şekilde inceleyin ve sağlam bir yatırım getirisi sağlaması muhtemel olan alanlarda içerik pazarlama çalışmalarınızı yürütün. Bunu yapmanın bir yolu Link Explorer, Majestic veya Ahrefs kullanarak backlink profillerini öğrenmektir. Bu bilgi ile hangi türdeki linkleri aldıklarını görebilir, buna bağlı olarak onlar ile rekabet etmek için hangi linklere ihtiyacınız olduğunu anlayabilirsiniz.
Hangi linklerin rakiplerinizin sitesinde hangi sayfalara gittiğini ve bu sayfaların ne için sıralandığını görmek için bu işe zaman ayırın. Bu tarz detaylı bir veri planınızı oluşturmanız konusunda ve hangi anahtar kelimeler için sıralayabileceğinizi anlamanız açısından size yardımcı olacaktır. Buna ek olarak rakiplerinizin içerik planlarına da çalışın. Ne yaptıklarını öğrenin ve farklı olarak ne yapabileceğinizi dikkatli bir şekilde düşünün. Potansiyel müşterilerinizin yüksek talep göstereceği konular için içeriğinizde açık bir şekilde görülen farklılaştırmalar yaratmaya odaklanın.
Bu da zamanınızı ayırmanız gereken önemli yatırımlardan bir diğeridir.
Hepsini Bir Araya Koyun
Geçtiğimiz zamanlarda, Google mühendisi Andrey Lipattsev’e Google için en önemli sıralama faktörlerinin ne olduğu soruldu. Lipattsev bu soruya cevap olarak en önemli iki faktörün içerik ve linkler olduğunu söyledi. Bu ifade kolaylıkla yanlış anlaşılabilir (gerçekte hem linkler hem de içerik birçok başka faktörden etkilenir), ancak ifadenin temel anlamı çok açıktır: Arama motorları ile aranızın iyi olması için yüksek kaliteli içeriğiniz ve otoriter, ilgili linkleriniz olmalıdır.
Bu bölüme nereden başladığımızı hatırlayın: Arama bir otorite arayışıdır. Arama motorları bir ihtiyaçları veya soruları olduğunda tekrar ve tekrar onlara geri dönen mutlu kullanıcılar ister. Bu mutluluğu yaratıp istikrar sağlamak, sorulara ve ihtiyaçlara muhtemel olan en iyi cevabı vermekle gerçekleşir. Kullanıcıları mutlu tutmak için arama motorları konuları bakımından web sayfalarının göreceli otoritesini ölçebilmeli ve anlayabilmelidir.
Ziyaretçilerinize çok yararlı bir içerik yaratırsanız ve bu ziyaretçiler içeriğinizi yeteri kadar güvenilir bulursa bu kişiler sitenize tekrar dönmek için gönüllü olacaklardır.Arama motorları, güvenilir otorite için bu arayışları cevaplama yeteneklerini sürekli olarak geliştirmeye çalışırlar. Yukarıda da açıkladığımız gibi, kaliteli içerik üretmek ilgili aramalar için arama motorlarında daha üst sıralarda yer almanızı sağlayan linkler getirme konusunda çok önemlidir. Bu, sitenizde yer alan ve başkalarının link vermek istediği içerikler veya diğer sitelerin linkinizi vererek yayınlamak istediği içerikler olabilir.
Yukarıda söylediklerimizi hatırlayın ve SEO’nuza bir ekosistemin parçası gibi davranın:
- Kitlenize hizmet verin.
- İlişkiler kurun. (özellikle influencerlarla)
- Markanızın itibarını artırın.
SEO’nun üç temeline (otorite, ilgililik, güven) odaklanmak içeriğiniz için yakalayacağınız fırsatları artıracak ve daha kolay link kazanmanızı sağlayacaktı