Gör, Düşün, Yap, İlgilen (See, Think, Do, Care): SEO Stratejiniz ile İletişime Geçmek İçin Yeni Bir Yol
Hiç SEO stratejinizi üst yöneticiler ile tartışırken gözlerinin karardığını hissettiniz mi?
Elbette yöneticilerinize web site optimizasyonunu pazarlama hunisi örneği üzerinden anlatmayı deneyebilirsiniz; her pazarlama yöneticisinin bu konuda bilgisi vardır. Ancak bu da günümüzde organik arama optimizasyonunun temelininin ne olduğunu etkili bir şekilde ortaya koymaz.
Peki ya size işletmenin paydaşları ile SEO stratejinizi tartışmanız için daha iyi ve onların anlayabileceği dilden bir yaklaşım olduğunu söylesek?
Bu yaklaşım ile Google’ın dijital pazarlamacılarından biri olan Avinash Kaushik’in “Gör, Düşün, Yap” adını verdiği pazarlama modelini kastediyoruz. Bu yaklaşım pazarlama kanalından bağımsız olarak tüm pazarlama stratejileri üzerinde uygulanabiliyor.
Bu yazıda organik aramalar için bir web sitesinin optimizasyonu konusundaki tartışmalara “Gör, Düşün, Yap, İlgilen” yaklaşımının nasıl uygulanacağını bulabilirsiniz.
“Gör, Düşün, Yap” Yaklaşımını Anlamak
Acronym şirketinin CMO’su Mike Grehan ile yaptığı röportajda yaklaşımı üzerine bilgi veren Kaushik, asırlık AIDA (Attention (Dikkat çekme), Interest (İlgi uyandırma), Desire (İstek uyandırma), Action (Harekete geçirme)) modelinin yanı sıra farkında olma, değerlendirme, satın alma ve sadakatten oluşan geleneksel döngüyü de reddediyor.
Bunların yerine tüketicinin yolculuğunu doğru bir şekilde anlamaya dayalı olarak müşteri odaklı bir yaklaşım benimsenmesini savunuyor. Grehan’ın “amaç odaklı dijital pazarlama” hakkındaki konuşmaları bu yaklaşım ile oldukça uyuşuyor.
Grehan’a göre:
- “Bir amaç etrafında içerik geliştirdiğinizde ve müşteri yolculuğundaki ‘gerekli deneyim’ hakkında daha odaklanmış bir şekilde düşündüğünüzde, sesinizi ve nasıl iletişim kurduğunuzu da değiştirmeye başladığınıza inanıyorum. Sıklıkla kullanılan ‘büyük kitlelerle iletişim’ sesini bir kenara bırakarak, daha çok birebir iletişim tonuna geçiyor ve bireyi daha fazla düşünmeye başlıyorsunuz. İşin gerçeği, kimse interneti izlemiyor. Bu sebeple interneti kitleye göre tasarlanmış yayın ortamlarıyla karşılaştıramazsınız.”
Kaushik ise şunları söylüyor:
- Farkında olma, değerlendirme, satın alma ve sadakatten oluşan standart pazarlama modellerine inanmıyorum. Onlardan nefret ediyorum. Bu sebeple yeni bir tane oluşturdum. Bunu “Gör, Düşün, Yap” olarak adlandırdım. Bu yaklaşıma göre bir şirket olarak bencilce düşünmek yerine, olaylara tüketici perspektifinden de bakmak zorundasın.
… Dünyadaki her birey bu dört çemberden birinin içindedir (Gör, Düşün, Yap, İlgilen).
Bahsi geçen kategoriler, Kaushik’in bir tüketicinin satın alma yolculuğundayken karşı karşıya kaldığı durumları temsil etmektedir.
- Gör: Bu aşama en geniş, uygun ve hitap edilebilir tüketicileri temsil eder.
- Düşün: Bu aşama belirli bir şeyi düşünen veya göz önünde bulunduran tüketicilerin bir parçasını temsil eder.
- Yap: Bu aşama satın almayı düşünen tüketicilerin bir alt kümesinden oluşur.
Aşağıda Kaushik’in paylaştığı bir illüstrasyon “Gör, Düşün, Yap” yaklaşımının her bir aşamasına düşen tüketici türlerini göstermektedir. Ayrıca var olan müşteriler için de “İlgilen” grubu eklenmiştir.
Kaushik’e göre bu modelde “tüketici niyeti” demografi veya psikografi ile değil, davranış ile tanımlanmıştır.
Peki bu modelin SEO stratejisi ile ilgisi ne?
İnsanların nasıl arama yaptıkları ile ilgili geleneksel düşünce ile bu yeni yaklaşım arasında bir fark var.
Buradaki fark, dünün SEO’sunun üç gruptan (bilgilenme amaçlı, dolaşım amaçlı ve işlem amaçlı) belli anahtar kelimeler ile web sayfalarını optimize etmeye odaklanması.
Bugün ise amaca dayalı optimizasyon ile birleştirilen Gör, Düşün, Yap yaklaşımı, tüketicilerin neye ulaşmak istediğine ve bu hedefe ulaşmalarına yardımcı olmak için farklı bir web sayfasındaki çeşitli öğeleri bir araya getirme üzerine odaklanır.
Gör, Düşün, Yap Yaklaşımını Web Site Optimizasyonuna Uygulamak
Organik arama, satış ve gelir getirmesi için bir web sitenin optimizasyonu yapılırken Gör, Düşün, Yap yaklaşımını nasıl uygulayabileceğinize daha yakından bakalım.
Optimizasyon hakkında konuşurken yalnızca anahtar kelimeleri kullanmadığımızı, web sayfası üzerindeki içerik ve diğer farklı bileşenler ile birlikte bir deneyim yarattığımızı aklınızdan çıkarmayın.
- Gör: Bu belirli bir şey ile ilgilenen çevrimiçi insanlardan oluşan geniş bir kitleyi temsil eder ve daha jenerik arama sorguları ile ilgilidir. Diyelim ki web sitenizde “kapı kolları” satıyorsunuz. Bu aşamada web siteniz üzerinde kapı kolları, çeşitleri, kullanımları, özellikleri, kurulumları vs. ile alakalı farklı biçimlerde bilgilendirici içerikler hazırlayabilirsiniz. Burada kitlenin amacı ile alakalı düşündüğümüzü tekrar belirtelim.
- Düşün: Kitleniz temel olarak satın alma hakkında düşünür. Web sitenizin görevi kullanıcının bu kararı daha kolay vermesini sağlamaktır. Yine aynı örnek üzerinden gidecek olursak, bu aşamada kapı kolları için satın alma kılavuzları oluşturabilirsiniz. Ayrıca, kitlenizin farklı kapı kolları arasında karşılaştırma yapmasına olanak tanıyan ürün sayfalarınız üzerinde fonksiyonellik sağlayabilirsiniz.
- Yap: Bu web sayfası üzerinde ‘dönüştürmeyi’ etkin kılar. Bu dönüştürme bir ürünün satın alınması, markanız ile ilgili daha fazla bilgi almak için sitenize kayıt olunması veya diğer önemli türlerde gerçekleşebilir. Bu işlemler genellikle web sayfası üzerindeki bileşenler ile kolaylaştırılır (örneğin dikkat çekici bir “sepete ekle” butonu, daha fazla bilgi elde etmek veya müşteri hizmetleri ile hızlı bir şekilde konuşabilmek için bulunması kolay çevrimiçi yardım servisi vs).
Tüketicilerin huninin üstünden altına doğru gerçekleşen geleneksel yolculuğunun artık lineer olmadığını unutmayın. Evet, belki de istediğiniz “dönüştürme” için kitleniz her üç aşamadan da geçecektir, ancak bu herkesin aynı aksiyonlarda bulunacağı anlamına gelmez.
“Gör” aşamasında ve bir bilgilendirici web sayfasında kitleniz yolculuğun diğer aşamalarındaki seçimlerden de yararlanabilir, bu yüzden de yolculuğa kendi diledikleri hızda devam etmek isterler.
McKinsey & Company’nin aşağıdaki sunumunda da gösterildiği gibi, tüketicilerin karar verme yolculuğu günümüzde doğrusal değil, daha çok daireseldir.
Gör, Düşün, Yap: Bir Örnek
Kaushik, ModCloth’un aynı anda çok sayıda Gör, Düşün, Yap bileşenini web sitelerinde bir sayfa üzerinde nasıl kullandıklarını gösteren bir örneği bizimle paylaşıyor.
Bu Yeni Yaklaşımı Neden Göz Ardı Etmemeniz Gerek
Kitlenizin ne yapmayı denediğini anlamadığınız sürece, günümüzde SEO stratejileriniz yetersiz, zaman aşımına uğramış ve fazla taktiksel kalacaktır.
Yanlış yöntemleri uyguladığınızda da işin sonunda yanlış şeyleri ölçüyor olacaksınız. Kaushik’in de belirttiği gibi:
“Harika bir içeriğiniz ve Gör, Düşün, Yap, İlgilen temelinde eşit bir pazarlama stratejiniz olmadığı takdirde elde ettiğiniz veriler tamamen yararsızdır.”
Arama motorlarının kitlenizin isteğini cevaplayan web sayfalarını belirlemesi konusunda daha akıllı olduğu bu dönemde, amaç temelli optimizasyonunu ve Gör, Düşün, Yap yaklaşımı gibi modelleri görmezden gelemezsiniz. Bunlar olmadan, çevrimçi görüntülenme şansınız düşük olacaktır.
Ayrıca, SEO’yu tartışırken yöneticilerle olan konuşmalarınıza daha stratejik bir şekilde yaklaşmak, onların anlayabileceği bir dilden konuşmak ve arkasında durabilecekleri bir yol haritası sunmak demektir.